Premier Lig’in dünyanın en iyisi olduğunu artık herkes kabul ediyor.
Yayın gelirleri, seyirci sayısı, oyuncu-teknik adam kalitesi, üst düzey futbol kültürü ve kulüplerin mali yapıları ile ilgili veriler diğer liglere fark atıyor.
Forbes’un “Dünya’nın En Zengin 20 kulübü” listesinde tam 7 İngiliz takımı var.
Mesela bu sezon küme düşmekten son maçta kurtulan Newcastle yılı 18.7 milyon pound (75.7 milyon lira) karla kapattı ve 4 sezondur üst üste kar ediyor.
Örnek sayısı arttırılabilir ama ne demek istediğimi anladınız.
Hal böyle olunca Premier Lig yabancı oyuncu ve teknik adamlar için en önemli hedeflerden biri haline geliyor.
Yalnız özellikle yabancı teknik adam olarak Premier Lig’e gitmek, kapağı Ada’ya atmak kolay değil.
Dünya’nın en zengin kulüplerinden olan Chelsea, M.City ve M.United’a menajer olmak için hatırı sayılır bir kariyere sahip olmanız gerekiyor.
Arsenal ise Arsene Wenger demek.
Kısaca büyük köşeler kapılmış durumda.
Yıllardır zirvenin bir tık altında kalan Liverpool ve Tottenham ise ya kendi içinden (Kenny Dalglish, Tim Sherwood) ya da Ada’da daha önce denenmiş teknik adamları (Brendan Rodgers, Roy Hodgson, Villas Boas, M.Pochettino) tercih ediyorlar.
İşte bu başa oynayan 6 takımı bir kenara koyarsak, geride kalan 14 ekibin teknik adamlığı için dünya çapında büyük bir rekabet var.
Yalnız sezon başlarken söz konusu 14 takımdan 11’inin başında kökeni Ada olan teknik adamlar vardı.
Yabancılara açık bırakılan 3 opsiyondan biri olan Everton’ın başında oyunculuk dönemini de sayarsak, 20 yıldır aralıksız Ada’da bulunan Roberto Martinez bulunuyordu.
Diğer opsiyon Sunderland ise son 18 yılın 13’ünde oyuncu ve teknik adam olarak Ada’da bulunan Gus Poyet’i seçmişti.
Tek yeniliği yapan ise Pochettino’nun başarısı sonrasında bir kumar daha oynamakta sakınca görmeyen ve Koeman riskini alan Southampton’dı..
Tabii her ligde olduğu gibi sezon içinde yaşananlardan sonra bu yıl da Premier Lig’de takımlar teknik adam değişikliğine gittiler.
6 kulüp sezon içinde yeni menajerlerle anlaştı. (C.Palace, WBA, Newcastle, Sunderland, Aston Villa, QPR)
6 kulübün 5’i yine Ada kökenli teknik adamları göreve getirdi.
Sadece Sunderland tercihini tecrübeli Dick Advocaat’tan yana kullandı ki 67 yaşındaki teknik adamın CV’sinde Hollanda, Belçika, Rusya, Sırbistan ve Güney Kore Milli Takımları bulunuyor.
Buraya kadar okudunuz ve artık ‘Ne demek istiyorsun sen arkadaş?’ diyorsunuz..
Özetliyorum..
Zirveye oynayan 6 takım için Mourinho, Van Gaal ya da Wenger olmak gerekiyor..
Geriye kalan 14 takımın 11’i Ada kökenli teknik adamları tercih ediyor..
3 koltuğun 2’si yine ortalama olarak 15 yıldır Ada’da olan ‘eski yabancılara’ gidiyor.
Tek koltuğu ise Koeman kapıyor.
İşte beğenmediğiniz o Slaven Bilic böyle bir rekabetin içinde tercih ediliyor.
West Ham’a gitti, gidecek.
Onu demek istiyorum.